KURGAN, "Kuruluş Gözetimli Analiz" kelimelerinin kısaltmasıdır ve yapay zeka destekli sahte belge düzenleme ve kullanma risklerini tespit etmek için geliştirilmiş kapsamlı bir risk analiz sistemidir. KURGAN, mükelleflerin ekonomik davranışlarını ve işlemlerini analiz ederek riskli işlemleri önceden tespit etmeyi hedefler.
Sistem, çalışma prensibi olarak mükelleflere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148. maddesine dayanılarak bilgi isteme yazıları göndermektedir. Bu yazılar, karşıt inceleme mahiyetinde olup, mükelleflerin riskli olarak değerlendirilen işlemlerine ilişkin bilgi toplamayı amaçlamaktadır. Yazılara verilen cevaplar, risk analiz sisteminin önemli bir girdisini oluşturur ve mükelleflerin denetim planlarında yer alıp almayacağı konusunda belirleyici rol oynar.
Ayrıca, KURGAN ile güçlendirilen ve cari denetimlerle beslenen Rapor Otomasyon Sistemi, sahte belge düzenleyicileri ile ilgili denetim sürecini günlerle sınırlı hale getirerek büyük bir verimlilik artışı sağlamaktadır.
Kurgan analizi, Türkiye'nin sahte belge ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelesinde devrim niteliğindeki yeni silahı olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle son yıllarda vergi kaçakçılığı ve sahte belge düzenleme vakaları ekonomimizde ciddi yaralar açarken, bu sorunla etkin şekilde mücadele edecek sistemlere olan ihtiyaç da giderek artıyor.
Kurgan sistemi, yapay zeka ve veri analitiği teknolojilerini kullanarak şüpheli işlemleri tespit eden kapsamlı bir denetim mekanizmasıdır. 1 Ekim 2025 Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi kapsamında hayata geçirilecek olan bu yenilikçi yaklaşım, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede elimizi güçlendirecek. Böylece Sahte Belgeyle Mücadele konusunda ülkemizin daha sağlam adımlar atmasını sağlayacak.
Bu blog yazımızda, KURGAN sisteminin teknik altyapısından yasal çerçevesine, risk analiz yöntemlerinden toplumsal etkilerine kadar tüm yönlerini detaylı şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca sistemin vergi denetimlerine getireceği yenilikler ve iş dünyasına yansımalarını da kapsamlı olarak ele alacağız.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından geliştirilen KURGAN sistemi, sahte belge sorunuyla mücadelede yeni bir dönem başlatıyor. Bu bölümde, sistemin ne olduğunu, neden ihtiyaç duyulduğunu ve 1 Ekim 2025 stratejisiyle nasıl bir ilişki içinde olduğunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Vergi mükellefleri için riskli mükellef kriterleri, vergi denetimlerinde veya incelemelerde karşılaşılabilecek durumları belirlemek açısından kritik öneme sahiptir. Aşağıda riskli mükellefleri tanımlayan başlıca kriterler yer almaktadır:
Gerçek bir işlem veya mal/hizmet karşılığı olmadan düzenlenen veya kullanılan belgeler sahte belge olarak kabul edilir. Bu durum, vergi kaybına yol açtığı için en önemli risk faktörlerinden biridir.
KDV iadesi, gelir tablosu ve verilen beyannameler arasında fark olması riskli mükellef göstergesidir. Beyanlardaki tutarsızlık, mükellefin güvenilirliğini zedeleyebilir.
Depoda bulunmayan malların satışının yapılması veya aynı malın birden fazla kez satılması stok tutarsızlığına işaret eder. Bu durum, denetimlerde ciddi bir risk unsuru olarak değerlendirilir.
E-defter kayıtları ile e-fatura ve e-arşiv verilerinin birbiriyle uyumlu olmaması, sistemsel veya bilinçli hatalara işaret edebilir. Bu tür elektronik uyumsuzluklar da riskli mükellef kriterleri arasında yer alır.
Mükellefin önceki dönemlerde düzeltme beyannamesi vermesi, vergi incelemesinden geçmesi veya ceza ve raporlara konu olması, geçmiş sicil açısından risk faktörü oluşturur.
Sektör ortalamalarına aykırı kâr/zarar beyanı veya olağan dışı gider kalemleri, mükellefin riskli gruba girmesine neden olabilir.
Meslek mensupları, Sahte Belgeyle Mücadele sürecinin önemli paydaşlarından biridir. Mücadelenin başarıya ulaşmasında, muhasebe meslek mensuplarının rolü yadsınamaz derecede önemlidir. Bu profesyoneller, mükelleflere doğru yönlendirmelerde bulunma ve rehberlik etme konusunda kilit bir konumdadır. Dolayısıyla, sahte belge kullanımının önlenmesinde meslek mensuplarının doğru bilgilendirmesi ve yönlendirmesi, mükelleflerin farkındalığını artırmada ve risk oluşturan davranışlardan kaçınmalarında önemli bir etkiye sahiptir.
SMMM meslek mensupları yukarıda anlatıldığı gibi riskli mükellef olabilecek müşterilerine gerekli bilgilendirmeleri yapmak durumundadır. Risk oluşturabilecek durumları önceden tespit edip şirketleri bilgilendirmelidirler.
Sahte belge sorunu, Türkiye'nin mali sisteminde onlarca yıldır süregelen, kanıksanmış, yapısal ve kendi kendini türeten bir sorun haline gelmiştir. Bu durum, her yıl milyarlarca lira kamu zararına, mükellefler arasında rekabet eşitsizliğine, kayıt dışılığına ve bazı suçların gizlenmesine neden olmaktadır.
Dahası, sahte belgeler genellikle komisyon karşılığında düzenlendiği için, bir yandan kamu ekonomisini zarara uğratırken diğer yandan suç örgütlerinin kasasına girmektedir. Bu suç gelirinin silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, terör suçları gibi başka suçların finansmanında kullanılması ihtimali de göz ardı edilemez bir gerçektir.
Mevcut denetim sistemleri, özellikle gerçek faillere ulaşma konusunda yetersiz kalmakta ve arka plandaki organize suç örgütlerinin faaliyetlerini sonlandıramamaktadır. Bu da Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın iş yükünün önemli bir kısmını oluşturarak, nitelikli insan kaynağının yıpranmasına neden olmaktadır.
1 Ekim 2025 tarihi, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın sahte belge ile mücadelede denetim algı ve pratiğinin değiştiği önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir. KURGAN sistemi, bu stratejinin temel taşlarından biridir.
Strateji, OECD'nin "Fighting Tax Crime – Ten Global Principles" belgesine dayanmaktadır ve vergi suçlarıyla mücadelede izlenmesi önerilen hususları bünyesinde barındırmaktadır. Bu kapsamda, sahte belge düzenlemenin öncül suç olarak ele alınması, teknik takip dahil bir takım polisiye yetkiler kullanılarak suç örgütleriyle daha etkin mücadele edilmesi planlanmaktadır.
Bununla birlikte, müsadere, el koyma, dondurma gibi tedbirlerin uygulanması yoluyla suçun ekonomik boyutuna darbe indirilmesi ve suç örgütlerinin finansman kaynağının kesilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na 140/A maddesi eklenerek gerekli yasal altyapı oluşturulmuştur.
Bunların yanı sıra, strateji sahte belge ile ilgili kültürel bir değişimi de öngörmektedir. Sahte belge kullanımının kanıksanmış bir gerçek olmaktan çıkıp yadırganan bir durum haline gelmesi, ancak böyle bir kültür değişimi ile mümkün olacaktır.
Sahte belge sorunu, Türkiye ekonomisinin derinlerine kök salmış ve yıllar içinde kendi kendini besleyen bir sistem haline gelmiştir. Bu köklü sorunun etkileri, sadece ekonomik alanda değil, toplumsal düzende de kendini göstermektedir. Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi kapsamında geliştirilen KURGAN sistemi, bu sorunun köklerine inmek için tasarlanmıştır.
Sahte belge kullanımı, Türkiye'nin mali sisteminin onlarca yıldır mücadele ettiği, kanıksanmış ve yapısal bir sorun haline gelmiştir. Her yıl milyarlarca liralık kamu zararına yol açan bu düzen, aynı zamanda dürüst mükellefler ile sahte belge kullananlar arasında ciddi bir rekabet eşitsizliği yaratmaktadır.
Kayıt dışı ekonominin can damarlarından biri olan sahte belge düzeni, vergi kaybının ötesinde toplumsal bir adaletsizlik kaynağıdır. Sahtecilik fiilleri, ekonominin görünmeyen yüzünü oluşturarak vergi gelirlerinin azalmasına, dolayısıyla kamu hizmetlerinin finansmanında sorunlara yol açmaktadır.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın tespitlerine göre, sahte belge sorunu yalnızca mali bir yük değil, aynı zamanda kurumların beşeri sermayesini tüketen bir sorundur. Özenle yetiştirilmiş müfettişlerin büyük bir kısmının zamanı ve enerjisi, sahte belge soruşturmalarında harcanmaktadır.
Sahte belge düzeninde asıl sorunu, düzenleyici mükellefler oluşturmaktadır. Ancak bu kişiler genellikle organize suç örgütlerinin kullandığı birer aracıdan ibarettir. Başkalarının üzerine kolayca kurulan ve birkaç ay içerisinde milyonlarca liralık sahte fatura düzenleyen işletmeler, arka planda faaliyet gösteren suç örgütlerinin ekonomik dayanağını oluşturmaktadır.
Bu durum, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından "bataklık metaforu" ile tanımlanmaktadır. Görünürdeki varlıklar, yöneticiler ve ortaklar üzerinden mücadele etmek, sadece bataklığın üstündeki sivrisineklerle uğraşmaya benzemektedir. Asıl çözüm, bataklığın kurutulması, yani organize suç örgütlerinin finansman kaynaklarının kesilmesidir.
OECD'nin "Fighting Tax Crime – Ten Global Principles" belgesinde vurgulandığı gibi, vergi suçlarının öncül suç olarak tanımlanması ve kara para aklama mevzuatı içerisinde değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Böylece teknik takip dahil polisiye yetkiler kullanılarak suç örgütleriyle daha etkin mücadele edilebilecektir.
Mevcut denetim sistemlerinin sahte belge sorunuyla mücadelede yetersiz kalmasının birkaç temel nedeni vardır:
Gerçek faillere ulaşmada yaşanan zorluklar
Arka plandaki organize suç örgütlerinin faaliyetlerini sonlandıramamak
Raporlama süreçlerinin uzunluğu ve suç örgütlerinin bu durumdan faydalanması
Defter ve belge ibraz etmeme yoluyla müfettişlerin gerekli araştırmaları yapmasının engellenmesi
Tek başına mevzuat değişikliği veya teknoloji projelerinin soruna mucizevi bir çözüm getiremeyeceği anlaşılmıştır. Kurumlar arası çözüm arayışları genellikle zaman almakta ve çoğu zaman akamete uğramaktadır. Bununla birlikte, bürokrasideki değişimler ve müfettişlerin özel sektöre geçme, emekli olma durumları, mücadelede devamlılık sorunlarına neden olmaktadır.
Kuruluş Gözetimli Analiz (KURGAN) sistemi tam da bu noktada devreye girmekte, sahte belge sorununun köklerine inerek çok yönlü ve çok boyutlu bir mücadele stratejisi sunmaktadır.
KURGAN sisteminin arkasındaki güçlü teknik altyapı, sahte belge ile mücadelede çağdaş veri analizi tekniklerini kullanarak devrim niteliğinde bir yaklaşım sunuyor. Bu bölümde, sistemin nasıl çalıştığını ve sahte belge ile mücadeledeki rolünü detaylı olarak inceleyeceğiz.
KURGAN, geleneksel yaklaşımların aksine mükellefleri değil, işlemleri risk analizine tabi tutmaktadır. Bir işlemin riskini ölçmek için, işleme taraf olan mükelleflerin geçmiş ve güncel bilgileri sorgulanarak analiz edilmektedir. Sistem, işlem taraflarına bir risk puanı atamak yerine, doğrudan işlemin kendisine risk puanı vermektedir.
Sistemin en önemli özelliklerinden biri cari verilerle çalışmasıdır. Bu, iki boyutlu bir yaklaşım içerir:
Ekonomide düzenlenen elektronik belgelerin anlık olarak izlenmesi
Mutabakat risklerinin belirlenmesi
Özellikle mutabakat riskleri, sistemin dikkatle üzerinde durduğu bir alandır. Mutabakat riskleri, bir alıcının riskli işleme dayalı belgeleri defter kayıtlarına alıp almadığı, beyanlarına dahil edip etmediği veya sonradan düzeltme beyannamesi vererek kayıtlardan çıkarıp çıkarmadığı gibi elektronik ortamda tespit edilmesi zor olan durumları kapsamaktadır.
KURGAN sistemi, Rapor Otomasyon Sistemi ile entegre çalışarak denetim süreçlerine büyük bir verimlilik kazandırmaktadır. Bu entegrasyon sayesinde, sahte belge düzenleyicileriyle ilgili denetim süreci günlerle sınırlı hale gelmektedir.
Bu şekilde, daha önce düzenleyici incelemelere harcanan işgücü, kullanıcı incelemelerine kanalize edilebilmektedir. Amaç, kullanıcı incelemelerini olabildiğince nitelikli hale getirmek ve mükelleflerin hak ve hukuklarını korumaktır.
Rapor Otomasyon Projesi, raporların önemli bir kısmının otomatik olarak oluşturulmasını sağlayarak müfettişlere karar desteği vermekte ve raporlama evresini kısaltmaktadır. Sistem onlarca veri kaynağından beslenerek, manuel yapılması durumunda çok zaman alacak analizleri kısa sürede gerçekleştirmektedir.
Vergi İstihbarat Sistemi, KURGAN'ın önemli bir veri kaynağını oluşturmaktadır. Bu sistem, sahtecilik fiilleriyle bir şekilde temas eden mükelleflerin aktif olarak takip edilmesini sağlamaktadır.
Bununla birlikte, KURGAN mükelleflere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148. maddesine dayanarak bilgi isteme yazıları göndermektedir. Bu yazılar, karşıt inceleme mahiyetinde olup, yazılara verilen cevaplar risk analiz sisteminin bir girdisi olarak kullanılmaktadır.
Dikkat çekici bir nokta, mutabakat risklerinin daha çok alıcı tarafında bulunmasıdır. Dijital sistemler açısından satıcı tarafı ile veriler daha net görülebilmekte, ancak alıcı tarafındaki belirsizlikler sistemin etkinliğini etkileyebilmektedir.
KURGAN sistemiyle desteklenen risk analizleri, risk değerlendirmesine dayalı cari denetimleri mümkün kılmaktadır. Bir işlem riskli bulunduğunda, çevik bir denetim ekibi kısa sürede işyerinde tespitlerde bulunabilmektedir.
Bu yaklaşım, sahte belgenin dayandığı dinamikleri sarsarak mükellef algısını ciddi şekilde etkilemektedir. Dolayısıyla sahte belge ile mücadelenin en önemli denetim aracı, algı yönetimi haline gelmektedir.
Saha denetimleri dışında, KURGAN sisteminin beslediği bir diğer denetim yöntemi de bilgi isteme yazılarıdır. Bu yazılar bir yandan mükelleflere kendi risk durumlarına yönelik değerlendirme yapma imkânı sunarken, diğer yandan mutabakat risklerini bertaraf ederek gereksiz incelemelerin önüne geçmektedir.
Cari düzenleyicilerin denetimleri, kullanıcılar nezdinde gerçekleştirilen cari ve fiili tespitlerle eş zamanlı olarak veya kısa süre sonrasında başlayabilmektedir. Böylece sahte belge kullanımının kanıksanmış bir gerçek olmaktan çıkıp yadırganan bir durum haline gelmesi hedeflenmektedir.
Sahte belgeyle mücadele stratejisinin başarıya ulaşabilmesi için yalnızca teknik altyapı yeterli değildir. Bu nedenle 1 Ekim 2025 stratejisi kapsamında kapsamlı mevzuat değişiklikleri ve organizasyonel yeniden yapılanma çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Kurgan analizi sisteminin yasal çerçevesini oluşturan bu düzenlemeler, sahte belge ile etkin mücadelede kritik bir rol oynamaktadır.
Sahte belge ile mücadelenin yasal zeminini güçlendirmek amacıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na 140/A maddesi eklenmiştir. Bu madde, vergi denetimlerinin etkinliğini artırmak için KURGAN sistemine yasal dayanak sağlamaktadır. Maddenin getirdiği en önemli yenilik, düzenleyiciden kullanıcıya olan iş akışını tersine çevirmesidir.
Bununla birlikte, yeni düzenleme kapsamında sahte belge düzenleme, öncül suç olarak tanımlanmıştır. Böylece teknik takip dahil bir takım polisiye yetkilerin kullanılarak suç örgütleriyle daha etkin mücadele edilmesi mümkün hale gelmiştir. Ayrıca madde, müsadere, el koyma ve dondurma gibi tedbirlerin kullanılmasına da imkân vererek, suçun ekonomik boyutuna darbe indirmeyi amaçlamaktadır.
KURGAN yazıları da bu madde kapsamında yasal bir zemine oturtulmuş olup, 148. maddenin verdiği bilgi isteme yetkisine dayanarak yazılan karşıt inceleme mahiyetindeki yazılar olarak tanımlanmıştır. Özellikle yargı aşamasında mahkemelerin vergi inceleme raporlarını değerlendirirken en çok değer verdiği deliller arasında yer alan bu yazılar, satıcı mükelleflerin hak ve hukukunu gözeten bir uygulama olarak öne çıkmaktadır.
Kuruluş Gözetimli Analiz sisteminin etkin bir şekilde işleyebilmesi için Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın teşkilat ve organizasyon yapısında önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerin temelinde, iş yükünün adil ve verimli bir şekilde dağılması, süreçlerin hızlandırılması ve çevik çalışma metodolojisinin hayata geçirilmesi yatmaktadır.
Öte yandan, sahte belge ile mücadelenin bir daire başkanlığının değil, tüm müfettişlerin görev ve sorumluluğu olduğu anlayışı benimsenmiştir. Kurul Başkanlığı'nın 2025 yılı içerisinde yürüttüğü tüm gözetim programlarında bu kolektif yaklaşım benimsenmiş ve misyon tüm daire başkanlıklarına uygun düştüğü ölçüde dağıtılmıştır.
Daire başkanlıklarının isimlerini değiştirmenin sorunu çözemeyeceği anlaşılmış olup, yapısal sorunlara çözüm üretecek bir yapılanmaya gidilmiştir. Rapor Otomasyon Sistemi ve cari risk analiz sistemleriyle çalışabilecek şekilde daire başkanlıkları yeniden dizayn edilmiştir.
Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi kapsamında, denetim görevlerinin dağılımında önemli değişiklikler yapılmıştır. Düzenleyici incelemelere harcanan işgücünün kullanıcı incelemelerine kanalize edilmesi hedeflenmiş, kullanıcı incelemelerinin olabildiğince nitelikli hale getirilmesi ve mükelleflerin hak ve hukuklarının gözetilmesi esas alınmıştır.
Bu bağlamda, cari risk analiz sistemleri, risk analizine dayalı cari denetimleri mümkün kılmaktadır. Sahte belge kullanıldığına yönelik riskli bulunan işlemlerde çevik bir denetim ekibinin kısa sürede işyerinde tespitlerde bulunması, sahte belgenin dayandığı dinamikleri sarsmakta ve mükellef algısını ciddi şekilde etkilemektedir.
Ayrıca, iş akışı düzenleyiciden kullanıcıya olmak yerine, öncelikle cari kullanıcılardan başlamak üzere cari düzenleyiciye olacak şekilde yeniden kurgulanmıştır. KURGAN risk analiz sistemi cari denetimleri şekillendirirken, Rapor Otomasyon Sistemi gibi sistemler düzenleyici mükellefler nezdindeki raporlama sürelerini kısaltarak, sahte belge kullanmanın denetimin rassallığı, kapasitesi ve zamanı yönünden sahip olduğu avantajı ortadan kaldırmaktadır.
Sonuç olarak, mevzuat ve organizasyon yapısındaki bu değişiklikler, 1 Ekim 2025 Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi'nin başarıya ulaşmasında kritik bir rol oynamakta ve KURGAN sisteminin etkinliğini artırmaktadır.
Sahte belge mücadelesinin belki de en zor ama en kalıcı boyutu, toplumda yerleşmiş algı ve alışkanlıkları değiştirmektir. Kurgan analizi sistemiyle getirilen teknik ve yasal düzenlemeler, ancak toplumsal bir dönüşümle tam anlamıyla başarıya ulaşabilir. Bu bölümde, sahte belgeyle mücadelede kültürel değişimin nasıl sağlanacağına odaklanacağız.
Sahte belge kullanımı, yıllar içinde kanıksanmış bir gerçek haline gelmiş durumdadır. Bununla birlikte, 1 Ekim 2025 Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi özünde bu algıyı değiştirmeyi hedeflemektedir. Sahte belge kullanımının kanıksanmış bir gerçek olmaktan çıkıp yadırganan bir durum haline gelmesi gerekmektedir. Bu tarz bir değişim süreci yaşanmadan finansal bir kanser haline gelen sahte belge sorundan ülke ekonomisinin kurtulması mümkün değildir.
Kültürel dönüşüm dört temel boyutta gerçekleşmelidir:
Denetim kültürü
Ticaret ve iş yapma biçimleri
Rekabet anlayışı
Muhasebe uygulamaları
Sahte belgeyle mücadelede en önemli denetim aracı algı yönetimidir. Kuruluş Gözetimli Analiz sistemi ile tespit edilen fiiller, mükelleflerin sahte belgeyle ilgili algısını değiştirmekte ve bunların kolaylıkla tespit edilebilir olduklarını vurgulamaktadır. Kısa sürede yapılan tespitler, sahte belge kullanımının artık riskli bir faaliyet olduğu algısını güçlendirmektedir.
Tarih, her nesle büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Dünün ve bugünün sorunu olan sahte belge kullanımının gelecek nesillere aktarılmaması, bizlerin elindedir. Özellikle, son iki yılda Cumhuriyet tarihinin en yüksek performans göstergelerine ulaşan Vergi Denetim Kurulu'nun sahte belgeyle mücadelede kararlı duruşu, bu konuda önemli bir adımdır.
Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi'nin başarıya ulaşması için tüm paydaşların sürece aktif katılımı gerekmektedir. Bu kapsamda Yargı, Kolluk, TÜRMOB, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sanayi ve Ticaret Odaları gibi paydaşlar ile ortak çalışmalar yürütülerek tüm paydaşların süreç katılımcısı olarak mücadeleye destek vermesi sağlanmaktadır.
Ayrıca, Kurul Başkanlığı'nın sahte belgeye yönelik değişen yeni denetim pratiğinin tüm paydaşlar tarafından bilinir olması sağlanacak ve ilgili tüm mecra ve kanallardan bu kişilerin bilgi sahibi olması temin edilecektir. Böylece, sistemin nasıl işlediği ve sahte belge kullanımının tespit edilmesinin artık çok daha kolay olduğu bilgisi yaygınlaştırılacaktır.
Bu farkındalık çalışmaları, nihayetinde stratejik anlamda "eylemli olmak", çözümü Kurul Başkanlığı'nın kendi uygulamaları üzerinden şekillendirmek, tek başlıkta toplanan tedbirler yerine çok yönlü ve çok boyutlu tedbirler geliştirmek, aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar doğmasını beklemekten ziyade kültürü değiştirmek prensipleri üzerine kuruludur.
KURGAN sistemi, Türkiye'nin sahte belge sorunuyla mücadelesinde yapay zeka ve veri analitiği teknolojilerini kullanan devrim niteliğindeki yeni yaklaşımıdır. İşte bu kapsamlı sistemin en önemli noktaları:
• KURGAN, mükellefleri değil işlemleri risk analizine tabi tutarak gerçek zamanlı sahte belge tespiti yapıyor • 1 Ekim 2025 stratejisiyle sahte belge düzenleme öncül suç olarak tanımlanarak polisiye yetkiler kullanılabiliyor • Rapor Otomasyon Sistemi entegrasyonu sayesinde denetim süreçleri günlerle sınırlı hale geliyor • 213 sayılı VUK'a eklenen 140/A maddesi sistemin yasal zeminini güçlendiriyor • Çevik denetim ekipleri kısa sürede sahada tespit yaparak mükellef algısını değiştiriyor • Sahte belge kullanımının kanıksanmış durumdan yadırganan duruma dönüşmesi hedefleniyor
Bu sistem, sadece teknik bir çözüm değil, aynı zamanda toplumsal bir kültür değişimi projesidir. Meslek mensupları, yargı, kolluk ve diğer paydaşların aktif katılımıyla sahte belge sorununun kökten çözülmesi amaçlanmaktadır. KURGAN'ın başarısı, kurumsal etkinliğin yanı sıra toplumsal sahiplenme ve farkındalıkla doğru orantılı olacaktır.
S1. KURGAN sistemi nedir ve nasıl çalışır? KURGAN (Kuruluş Gözetimli Analiz), sahte belge düzenleme ve kullanma risklerini tespit etmek için geliştirilmiş kapsamlı bir risk analiz sistemidir. Mükellefleri değil, işlemleri risk analizine tabi tutarak şüpheli durumları tespit eder ve gerçek zamanlı veri analizi yapar.
S2. KURGAN sisteminin sahte belgeyle mücadeledeki rolü nedir? KURGAN, sahte belge düzenleyicilerini hızlı bir şekilde tespit ederek denetim süreçlerini günlerle sınırlı hale getiriyor. Ayrıca çevik denetim ekipleriyle sahada hızlı tespitler yaparak mükellef algısını değiştiriyor ve sahte belge kullanımını riskli bir faaliyet haline getiriyor.
S3. 1 Ekim 2025 Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi'nin temel hedefleri nelerdir? Bu strateji, sahte belge düzenlemeyi öncül suç olarak tanımlayarak polisiye yetkilerin kullanılmasını sağlıyor. Ayrıca sahte belge kullanımının kanıksanmış bir durum olmaktan çıkarılıp yadırganan bir hale getirilmesini ve toplumsal algının değiştirilmesini hedefliyor.
S4. Meslek mensuplarının sahte belgeyle mücadeledeki rolü nedir? Muhasebe meslek mensupları, mükelleflere doğru yönlendirmelerde bulunma ve rehberlik etme konusunda kilit bir role sahiptir. Sahte belge kullanımının önlenmesinde mükelleflerin farkındalığını artırmada ve risk oluşturan davranışlardan kaçınmalarında önemli bir etkiye sahiptirler.
S5. KURGAN sisteminin başarısı için neler gereklidir? KURGAN'ın başarısı için teknik sistemlerin etkin kullanımının yanı sıra toplumsal bilincin yükseltilmesi gerekiyor. Tüm paydaşların (yargı, kolluk, TÜRMOB, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sanayi ve Ticaret Odaları gibi) sürece aktif katılımı ve toplumsal sahiplenme büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, KURGAN sistemi sahte belge sorununun çözümünde devrim niteliğinde bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'nin onlarca yıldır mücadele ettiği bu yapısal sorun, artık yapay zeka ve veri analitiği teknolojileriyle desteklenen kapsamlı bir risk analiz sistemiyle ele alınmaktadır. Şüphesiz, 1 Ekim 2025 tarihinde tam anlamıyla hayata geçecek olan bu strateji, sadece teknik bir çözüm değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm projesi niteliği taşımaktadır.
KURGAN'ın en önemli özelliklerinden biri, mükellefleri değil işlemleri risk analizine tabi tutmasıdır. Böylece, gerçek zamanlı veri analizi sayesinde şüpheli işlemlerin tespit edilmesi ve hızlı müdahale edilmesi mümkün hale gelmektedir. Ek olarak, sistemin Rapor Otomasyon Sistemi ile entegrasyonu, denetim süreçlerini günlerle sınırlı hale getirerek büyük bir verimlilik artışı sağlamaktadır.
Sahte belge sorunu, sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla, mevzuat değişiklikleri ve teknik altyapı iyileştirmeleri kadar, toplumsal algının değiştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Sahte belge kullanımının kanıksanmış bir gerçek olmaktan çıkıp yadırganan bir durum haline gelmesi, ancak kapsamlı bir kültür değişimi ile mümkün olacaktır.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın kararlı duruşu ve çevik denetim ekiplerinin sahada etkin varlığı, sahte belgenin dayandığı dinamikleri sarsmakta ve mükellef algısını ciddi şekilde etkilemektedir. Yine de, bu mücadelenin başarıya ulaşması için tüm paydaşların aktif katılımı şarttır. Özellikle meslek mensupları, mükelleflere doğru yönlendirmelerde bulunma ve rehberlik etme konusunda kilit bir rol oynamaktadır.
KURGAN, sahte belgeyle mücadelede sadece bir sistem değil, aynı zamanda yeni bir anlayışın ve denetim pratiğinin sembolüdür. Bu sistem sayesinde, sahte belge düzenleyicileri artık çok daha hızlı tespit edilebilmekte ve kullanıcılar için risk seviyesi önemli ölçüde artmaktadır. Daha sonra, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir ilerleme kaydedilerek vergi adaletinin sağlanmasına katkıda bulunulmaktadır.
Türkiye'nin mali sisteminin geleceği için kritik öneme sahip olan bu strateji, sahte belge sorununu kökünden çözme potansiyeline sahiptir. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi, teknik sistemlerin etkin kullanımının yanı sıra toplumsal bilincin de yükseltilmesiyle mümkün olacaktır. KURGAN'ın başarısı, sadece kurumsal değil, toplumsal sahiplenme ve farkındalıkla doğru orantılı olacaktır.
İş hayatında her çalışanın mutlaka karşılaştığı en temel hakları derinlemesine inceliyoruz. İşçi ve işveren tarafının bilmesi gerekenler...
İçinde bir çok fırsatı baındıran eTicaret kavramı üzerinde duruyoruz. Özellikle e-ticarete yapmayı düşünen girişimciler için hazırladığımız blog yazımızı mutlaka okuyun.
İşletmeniz için hayati öneme sahip olan Nakit Akışı Yönetimini Noyax'ın sizin için otomatik olarak nasıl yaptığını anlatalım.
Muhasebe Programları hakkında ayrıntılı rehber... Ön Muhasebe ve genel muhasebe detayları ile muhasebe programlarının özelliklerine odaklanıyoruz.